Bilim Felsefesi

tarafından yazıldı

 Bilim, latince scire (bilmek) kökünden türetilmiştir. Farklı şekillerde tanımlamalar yapılmaktadır. Bunlardan bir kaçını ifade edecek olursak; bilim, gerçeği araştırma gayretlerinin tümü, evrenin anlaşılmasının bir yolu, geçerliliği kabul edilmiş sistemli bilgiler kümesi diğer bir ifade ile nesnel dünyaya ve bu dünyada yer alan olgulara ilişkin tarafsız gözlem ve sistematik deneye dayalı zihinsel etkinliklerin ortak adı şeklinde tanımlanmaktadır.  Sonuç olarak evrende var olan gerçek bilgiye ulaşmak için yapılan sistemli çalışmalara “bilim” bu çalışmalar sonucunda üretilen bilgiye de “bilimsel bilgi” denir. İnsanlar gündelik yaşamlarında karşılaştığı problemleri çözmek ve olayları anlayabilmek için genelde üç farklı yol izler Bunlar tecrübe, uzmanlık ve mantık yürütmedir.

Tecrübe;

Birey problemlerin çözümünde hayatı boyunca yaşadığı deneyimlerden faydalanabilir. Bu yeterli olmazsa çevresinde kendisinden daha deneyimli insanlara başvurabilir. Doğruya ulaşmada ve problemler hakkında soru-hipotez geliştirmede tecrübenin önemi küçük görülmemelidir. (BALCI, 2016)

Uzmanlık:

Bireylerin problem çözmede tecrübe gibi başvurduğu bir yollardan biridir. Hiç kimse her konuda uzman değildir. Kanıtlar arttıkça uzmanlar görüşlerini değiştirirler.

Akıl Yürütme- Mantığa Vurma:

İnsanlar çevrelerini anlamak ve doğruya ulaşmak için akıl yürütme yaparlar. Üç tür akıl yürütme yaklaşımı vardır. Bunlar Tümevarım, Tümdengelim ve Tümdengelimci-Tümevarım yaklaşımlarıdır.

Tümdengelim (Dedüksiyon-Kuram Test etme) yaklaşımı;

 Bu yaklaşımın temeli Aristo kıyasına dayanır. Yani genel bir yasa veya ilkelerden yola çıkarak olaylar hakkında bir yargıya ulaşır. Genel ilkeler ne kadar doğru ve geçerliyse o kadar geçerli bir akıl yürütme yapılır. (YILDIRIM, 2019) Tümden gelim yeni bir bilgi vermez var olan öncülleri açığa çıkartır.

Örnek:

İnsanlar canlıdır beslenir

Bitkiler canlıdır beslenir

Hayvanlar canlıdır beslenir

O halde tüm canlılar beslenir. (YILDIRIM, 2019)

Tümevarımcı-Tümdengelimci yaklaşım:

Bu yaklaşımda Aristo’nun tümdengelim yaklaşımı ile Bacon’un tümevarım yaklaşımı birleştirildi. Buna göre gözlemci önce bireysel gözlemlerden hipotezlere ulaşır sonra tümdengelim ile bu hipotezlerden bireylere ulaşır. Hipotezler veri toplama yolu ile teste tabi tutulur ve spesifik olarak ampirik düzeyde geçerlilikleri test edilir. Bu yaklaşım modern bilimsel yöntemin varlık nedenidir.

İnsan oğlunun doğruya ulaşmada sosyal çevresini anlamada ve problem çözmede kullandığı 3. Yol “Araştırma” dır.

Kerlinger araştırmayı “Doğal olaylar arası ilişkiler hakkındaki hipotetik önermelerin, sistemli, kontrollü, ampirik ve eleştirel araştırılması” olarak tanımlanır. Araştırmayı tecrübe ve otorite den ayıran üç özellik vardır. Tecrübe olaylarla gelişi güzel ilgilenirken araştırma Tümevarımcı Tümden-gelimci yaklaşımla sistemli ve kontrollü veri toplama yoludur. Araştırma ampiriktir. Tecrübeye geçerlilik için başvurur. Sübjektif inanç objektif realiteye karşı test edilir. Araştırma kendini düzelticidir. Bilimsel yöntem araştırmacıyı hatadan koruyucu mekanizmalara sahiptir.

Bilimsel yöntem nedir?

Bilimsel yöntem, bir problemi çözmek için izlenen ve bilim insanları tarafından sistematik hale getirilmiş yol ve ilkeler bütünüdür.

Bilimsel yöntemin amacı evrendeki olayları, olguları ve eylemleri keşfetmek, anlamak, tanımlamak ve açıklamaktır. Kısaca bilimsel yöntemde amaç, ilgili problem konusunda doğruya ulaşmaktır.

Bilimsel yöntemin özellikleri;

Gözlem;

Bilgi, gelenek, otorite, medya vb. yollarla değil gözlemlere dayalı kanıtlarla elde edilmiş olmalıdır.

Nesnellik;

Araştırmacı sürecin tüm aşamalarında nesnelliğini ve tarafsızlığını korumalıdır.

Eleştiriye Açıklık;

Bilimsel bilgi her türlü sorgulanmaya, eleştiriye ve yanlışlanabilirliğe açık olmalıdır.

Tekrarlana bilirlik;

Bilimsel yöntemde hangi bulgulara nasıl ulaşıldığı önemlidir. Bulgulara ulaşmada kullanılan yöntem ve metotların belirtilmesi ve raporlanması tekrarlana bilirlik açısından çok önemlidir.

Yenilenme:

Bilimsel yöntemde bir araştırmanın yüzde yüz nesnel, genellenebilir, güvenilir ve geçerli olduğunu söylemek zordur. Bu durum bilimin yanlışlanabilir olmasının bir sonucudur. Daha önce yapılmış çalışmalar, araştırmalar farklı bağlam , örneklem ve yerlerde tekrar edilerek çalışmanın geçerliliğini test edilerek yenileme yapılır. Böylece yanlış ve geçerli olmayan bilgi ayıklanmış olur.

Bilimsel Araştırma:

Problemlere güvenilir çözümler aramak amacı ile planlı ve sistemli olarak verilerin toplanması, analiz edilmesi, yorumlanması ve rapor edilmesi sürecidir. Diğer bir ifade ile problemlerin çözümünde bilimsel yöntemlerin uygulanmasıdır.

Bilimsel araştırmanın özellikleri;

  • Yeni bir şeyler öğrenmek için somut bir amaç olması
  • Verilerin sistemli bir şekilde toplanması
  • Toplanan veriler uygun yöntemlerle analiz edilerek ne anlama geldikleri açıklanmalıdır.

Bilimsel araştırmalarda izlenecek yol aşağıdaki şekilde izlenebilir.

  1. Problemin tanımlanması
  2. Problemle ilgili daha önce yapılmış çalışmaların ve literatür ’ün taranması
  3. Araştırma sorusu ya da hipotezlerinin ifade edilmesi
  4. Hipotezleri test etmek üzere araştırma deseninin belirlenmesi
  5. Verilerin toplanması
  6. Verilerin analiz edilmesi
  7. Araştırma problemi hakkında bir sonuç çıkartmak üzere sonuçların yorumlanması.
  8. Araştırmanın raporlandırılması.

Bilim Felsefesi:

Bilginin, Varlığın veya gerçekliğin ne olduğu, gerçek bilgiye nasıl ulaşılacağını ve bu süreçte nasıl bir veri toplama süreci olacağı ve bu verilerin nasıl analiz edilmesi gerektiği konularını inceler.

Sosyal bilimlerde araştırma felsefesinin üç yönü vardır. Bunlar ontoloji, epistemoloji ve aksiyolojidir.

Ontoloji (Varlık Bilim): Felsefenin bir alt alanı olan ontoloji, gerçekliğin ya da varlığın doğası nedir? Olgular arasında ne tür ilişkiler vardır? İnsanın ve toplumun doğası nedir? Gibi soruları araştırır. Bu felsefenin temeli Aristoteles’e dayanır.

Nesnellik (Objectivism): Latince “objektum” kavramından türetilmiştir. Gerçeklik, insandan bağımsızdır. Sosyal dünya nesnel ve somuttur. Sosyal bilimler doğa bilimlerinde olduğu gibi somut ve nesnel olduğundan gerçeklik pozitivistlerin öne sürdüğü gibi gözlem ve deneyler yoluyla ortaya çıkarılabilir.

Öznellik (Subjectivism): Sosyal gerçeklik bireylerin kurguladığı soyut bir olgu olduğundan insandan bağımsız değildir. Bu nedenle bireylerin sosyal dünyayı ve olguları nasıl tasavvur ettikleri ve yorumladıkları anlaşılmaya çalışılır. Önemli olan genel yasalara ulaşmak değil, insanın içinde olduğu sosyal dünyada gerçekliği nasıl yorumladığını anlamaya çalışmaktır.

Epistemoloji (Bilgi felsefesi): Yunanca “episteme” (bilgi) ve “logos” (söz, akıl, bilim, açıklama) sözcüklerinin birleşiminden türetilmiştir. (Felsefe, 2019) Kabul gören bilgiye nasıl ulaşılır sorusuyla ilgilenir. Epistemoloji ve metodoloji genellikle birbiriyle karıştırılır. Metodoloji bilimsel bilgiye ulaşmak için izlenecek yolu/ yöntemi ifade eder. Bilim tarihinde bilginin nasıl elde edileceği sorusunu (epistemoloji) iki ayrı bilim geleneği yanıtlamaktadır. Bunlar rasyonalizm ve görgülcülük tür.

Rasyonalizm: Akılcılık olarak görülen bu akım. Aklı bilgi kaynağı olarak görür. Buna göre gerçek bilgiye ancak evrendeki olgu ve olayların aklın süzgecinden geçirilerek ulaşılabileceğini düşünürler. Sokrates, Platon,Aristo, Farabi,Dekart ve Hegeel bu geleneği savunurlar.

Görgülcülük: Deneycilik olan bu akım, meşru ve doğru bilginin kaynağını duyu organları, gözlem ve deneyi görmektedir. Doğru bilgiye ulaşmak için aklı göz ardı eden bu akım, doğanın düzenli ve yöntemli bir biçimde araştırılması ve gözlem ve deneylere dayalı bir bilim sisteminin kurulmasını savunur. İbn-i Sina, Bacon, Locke, Hubbes ve Hume bu gelenek içinde yer alır.

Aksiyoloji (Değer bilim): Bireylerin davranışlarına temel teşkil eden değerleri araştırır. Araştırmacılar yürüttükleri araştırma sürecinde değerlerden bağımsız mı olmalı yoksa değerleri göz ardı etmek imkansız mıdır? Sorularıyla ilgilenirler.

Paradigma Nedir?

Genel olarak olaylara ve dünyaya bakış açımızdır, gözlüğümüzdür. Diğer bir ifadeyle, Bir bilimin uygulayıcılarının dünyayı nasıl yorumladıkları ve mesleklerini nasıl yaptıkları ve mesleklerini nasıl yorumladıklarını ifade eden bir araştırma topluluğunu bir birine bağlayan düşünceler topluluğudur. Paradigma kavramı Thomas Kuhn ile popülerlik kazanmıştır. Kuhn’ göre paradigma, Bir problemin çözümüne ilişkin bilimsel topluluğun kabul ettiği ve belirli bir zaman dilimi içinde geçerli olan varsayımlar olarak tanımlamaktadır.  Örnek vermek gerekirse pozitivist paradigma ( Nicel Yöntem) , yorumsayıcı(Anti-pozitivist-Nitel Yöntem) paradigma, eleştirel paradigma gb.

Pozitivist Paradigma:

İlk olarak 19 yy da Fransız sosyolog Auguste Compte tarafından ortaya atılmıştır. Buna göre bilimsel nesnelliğe beş duyu organı ile yapılacak incelemeler neticesinde elde edilecek bilgilerle ulaşılabilir. Ancak bu şekilde toplumsal ve sosyal olaylar bilimsel olarak incelenebilir. Comte’e göre sosyal bilim araştırmalarında din ve inanç göz ardı edilerek, doğa bilimlerinde olduğu gibi gözlem ve ölçmeye dayanan rasyonellik ve mantık kullanılarak gerçeklik anlaşılmalıdır.

Yorumsamacı Paradigma:

Pozitivizme karşı olarak ortaya atılan bir paradigmadır. Alman sosyolog Max Weber ve Alman filozof Wilhem Dilthey tarafından ortaya atılmıştır. Buna göre ; Bireylerin, örgütlerin ve toplumların sosyal ve davranışsal yönü pozitivizm ile anlaşılmaz çünkü insan sosyal bir varlıktır ve davranışları doğrudan ölçülemez. Sosyal olgular ve olaylar arasında doğa bilimlerinde olduğu gibi kesin ve katı kurallar yoktur. Yorumsamacı felsefe, toplumda sosyal varlık olan insanlar arasındaki farklılığın anlaşılmasına yoğunlaşır. İnsanın derinde ne hissettiklerini empati yaparak anlamaya çalışır. Bireylerin duygularının derin anlamlarını ve davranışların arkasındaki öznel nedenleri kavramaya yönelir. Yorumsamacılar, inceleme yapılacak insan ve insan toplulukları ile birlikte aynı yaşam koşullarını tecrübe ederek denekleri doğal ortamlarında gözlemleyip insan yaşamındaki öznelliği derinlemesine ortaya çıkarmak isterler. Yani çok sayıda denekle çalışıp veri toplayıp istatistiki teknikler ile neden-sonuç ilişkisi çıkarmak yerine küçük örneklemle çalışıp öznelliği yakalamaya çalışırlar.

Eleştirel Paradigma:

Bu yaklaşım Karl Max, Theodor Adorno, Pierre Bourdieu ve Jurgen Habermas öncülüğünde başlamıştır. Bu yaklaşımda “İnsanların koşulları değiştirmesine ve kendileri için daha iyi bir dünya kurmalarına yardımcı olmak üzere maddi dünyanın yapılarını açığa çıkarmak için yüzeydeki illüzyonların ötesine geçen  eleştirel bir sorgulama süreci olarak tanımlanabilir.

Toplumsal ve sosyal ilişkileri değiştirmek güdüsüyle hareket eden eleştirelciler özellikle toplumda daha güçsüz haksızlığa uğramış ve sömürüldüğünü iddia eden sosyal sınıfı araştırmalarının odağına koyarlar. Toplumsal ilişkileri dialektik anlayışla incelerler, sosyal dünyadaki görünmeyen güçleri ,fark edilmeyen eşitsizlikleri açığa çıkarmak için provoke edici sorarlar. Tüm  bunları yaparken nesnel ve öznel yaklaşımları birlikte kullanırlar.

Araştırmacı denekleri kendisi seçer ve deneklerden araştırma sürecinde kendisine yardımcı olmasını ister. Pozitivist anlayışı egemenlik ve güç ilişkilerini yücelttiği ve yeterli ölçüde sorgulama yapmadığı için eleştirir.

Burrel ve Morgan’ın bilim felsefesinin ontolojik, epistemolojik, insan doğası ve yöntem bilimsel varsayımları ile sosyal bilimlerdeki öznellik ve nesnellik tartışması aşağıdaki gibi özetlemiştir.

Kaynakça:

BALCI, A. (2016). ARAŞTIRMANIN KURAMSAL TEMELLERİ. Ankara: Pegem Akademi.

Felsefe, Y. (2019, 08 04). http://www.yenifelsefe.com: http://www.yenifelsefe.com/epistemoloji-nedir adresinden alındı

YILDIRIM, Ö. (2019, 08 03). http://www.felsefe.gen.tr/mantik. http://www.felsefe.gen.tr: http://www.felsefe.gen.tr/mantik/tumden_gelim_tumdengelim_deduksiyon_nedir_ne_demektir.asp adresinden alındı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.